İslam’ın ana gayelerinden birisi de, yeryüzünün en şerefli halifesi olarak yaratılan insanın canının, malının, akılının, namusunun, yaşam hakkının ve inancının korunması, huzurlu ve rıza-i bari bir hayat sürdürmesidir. Hangi sebeple olursa olsun bu değerlerin zarar görmesine, hatta örselenmesine dahi rıza göstermeyen İslam Dini, yaşam için geçerli olan tüm değerlere, teknolojiyi kullanırken de aynı ölçüde hassasiyet gösterilmesini ister. Telefonu kullanırken, özellikle internette sanal âlemde gezinirken teknolojiyi dinin uygun gördüğü, ahlakın onayladığı ve aklıselimin doğru bulduğu şekilde kullanmak, insanca yaşamın bir gereğidir. Bu alanı kontrolsüz ve amacı dışında kullanmak, İslam’ın korunmasını emrettiği beş temel değeri de ihlal etme anlamı taşır. Zira günümüzde teknolojinin bilinçsiz ve amacı dışında kullanımı, bireylerin sağlığını tehdit ederken, maddi-manevi kayıplara uğramasına, hatta ve hatta cinayetlerin dahi işlenmesine neden olunmakta. Gayr-i ahlâkî yönelimlerle iffetin, aşırı ve sapkın ideolojilerle inancın zedelemesi de işin bir başka boyutu. Teknolojiyi üreten insanoğlu, onu insanlığın faydasına kullanmakla da sorumludur. Teknolojiyi amacı dışında kullanarak helal kazancını harama, tasarrufunu israfa, iffetini ahlaksızlığa, merhametini şiddete yöneltiyor, telefon, televizyon ya da bilgisayar başında kıymetli vaktini heba ediyorsa, bilgi kirletiliyor, tertemiz duygu ve düşünceler yalan ve iftiralarla nefrete, şiddete dönüştürülüyorsa, nüfusunun önemli bir kesimi gençlerden oluşan bir toplum üretimden, edepten, ahlaktan ve aile huzurundan yoksun bırakılıyorsa, Rabbine, ailesine ve toplumuna karşı sorumluluğu olan bu insanların sanal dünyaya teslim olmaları, teknolojinin esir aldığı birer modern köleleri olmaları o ülke için büyük bir kayıp olmaz mı? Aynı çatı altında iletişimi birbirinden kopuk yaşayan ailelerin sayısı her geçen gün artarken, teknolojiyi kullanırken zamanlarını verimli kullanması, günümüz bilgi çağında daha da önem arz ederken, insan hayatında önemli bir yer tutan zaman mefhumunun telefonda, internette ve sosyal medyada başıboş, ilkesiz ve sorumsuz şekilde harcanması akıl kârımı? Günlük hayatta yalan söylemek, aldatmak, insanları karalamak, iftira atmak nasıl günahsa, görsel ve yazılı yayın dünyasında ve sosyal medyada da aynı şekilde günahtır. Günümüzde insanların teknolojiden tamamen uzak bir hayat sürmesi elbette mümkün değil ancak, teknolojiyi helal-haram hassasiyeti taşıyarak, ahlaki ilkeleri koruyarak, insan hak ve özgürlüklerini ihlal etmeden kullanmak, insanlığın öncelikli sorumlulukları arasında yer almalıdır. Sevgi ve esenlik dileklerimle. 06.04.2021
Hamit KURT
Ankara
|