AİLE VE GENÇLİK-7
Gençliğe karşı biyolojik, ekonomik, dini, psikolojik, eğitim, koruyuculuk, prestij sağlama ve boş zamanlarını iyi değerlendirme gibi önemli konularda rehberlik görevi de olan aile tiplerini şu başlıklar altında sıralamak mümkün;
Çok seven, kollayan gevşek disiplinli aile: Bu tip ailelerin bütün hayatları çocukları üzerine endekslidir. Çocuklarının her dediğini yapan bu aileler, çocuklarının nazını çekerek onları şımartırlar. Şımartılarak yetişen çocuklar ise, kısa süre sonra anne ve babalarını etkileri altına alarak onları yönetmeye çalışırlar. Böylesi ailede yetişen bir çocuk bağımlı, sürekli alıcı, nazlı olurken, kişilikleri de tam anla-mıyla ne gelişir, ne de oturur. Çünkü kendi başına güçsüz ve güvensiz olur, hayatlarının ileri-ki yıllarında kendi ayaklarının üzerinde duramazlar. İlk kez aile yanından ayrıldıklarında bu-nalıma düşme ihtimalleri yüksek olan bu tür çocuklar, gençlik çağına adım attıklarında boca-lar, anne ve babalarının kontrolünde olmaktan kurtulamaz ve bağımsızlıklarını elde edemez-ler. Evde nazlı, dışarıda silik, çekingen ve güvensiz olan bu çocuklar, arkadaş kümesine katı-lamaz, kendi başlarına karar veremez, herhangi bir iş yapmadan önce kesinlikle bir başkasına danışma ihtiyacı duyarlar. Bu tarzda yetişen çocuklar, bulundukları çağın tepkilerini aile-lerinden isteklerini arttırarak gösterirler. Anne ve babalarının kendilerine yönelik sevgisinden kuşku duymazlar ancak, yetersizlik duygusunu içlerinde taşırlar. Benlik saygısı düşük olduğu için, kendisini kanıtlama, girişken olması ve sorumluluk alması mümkün değildir. Arkadaşlık kurmakta zorlanır, kursalar bile nazlarını çekebilecek arkadaş ararlar. Bu tür arkadaş bulama-dıkların da ise yalnızlık çeker ve bunalıma girerler.
Sıkı, disiplinli, ama sevecen aile: Bu tür aileler çocuklarına karşı sevecen, ilgili ve düşkündürler. Çocuklarının maddî manevî ihtiyaçlarını karşılar. Sağlık ve eğitimlerinde hiçbir özveriden kaçınmaz, kendisini geliştir-mesi için yarışmalara yönlendirirler. Çocuklarının özel hayatlarına karışma hakkını kendile-rinde gördükleri için radikal kararlar alıp katı kurallar koyan bu tip aileler, çocuklarının hata yapmalarını ise asla kabul etmezler. Cezaları, ayıplamak ve sevgisiz bırakmak şeklinde olur. Bu koşullarda yetişen çocuklar, okulunda başarılı olabileceği gibi, örnek bir öğrenci de ola-bilir. Ancak, arkadaşlık ilişkileri zayıf, toplum içinde davranış biçimleri çekingen, girişken-likten yoksun, sürekli anne ve babalarından onay bekleyen, yanlış yapmaktan korkan, kendi başına karar veremeyen bir kişilikte olurlar. Yine, böylesi gençler, arkadaş kümelerine girmekte gecikirken, kendi başlarına kimlik geliş-tirmeleri de gecikir. Anne ve babalarına bağımlı olduklarından bağımsız çalışamazlar.
Baskıcı, itici ve sevgisiz aile: Çocuklarını baskı altında tutan bu tip ailelerde, göz açtırmama yaklaşımı oldukça negatif, anlayışsız ve kırıcıdır. Böylesi ailelerde yetişen gençler, sevgi göremedikleri için düşmanca ilişkiler içerisinde yetişirler. Eleştiri, azar ve fiziksel şiddet ortamında yaşayan çocuklarda benlik saygısı da son derece düşüktür. Güvensiz ve tedirgin olan bu çocuklar, düşmanca duy-gularla dolu ve saldırgan davranışlara da yatkındırlar. Ergenlikten önce sinen, korkan çocuk-lar, ergenlikten sonra tüm baskı ve dayağa karşı başkaldıran, başına buyruk davranan, evin kurallarını hiçe sayan, sorumsuz bir birey olurlar. Yetersizlik ve güvensizlik duygularını, ka-badayılıkla kapatarak bu tür duygularını, kendinden zayıf insanlara yöneltirler. Bağımsızlıklarını kazanmaları zor olan ve bu şartlarda yetişen gençler, anne ve babalarıyla iletişim kuramadıklarından dolayı tehlikeye aldırmayan, kuralları çiğneyen, evden kaçan, okulu tümden bırakan ve suça yatkınlık gösteren bir kişiliğe sahip olurlar.
Sevgisi yetersiz, disiplini esnek aile: Bu aileler, çocuklarına karşı ilgisiz, ruhsal gereksinimlerine karşı da duyarsızdırlar. Çocukları her hangi bir şey yapmadıkları sürece ilgilenmezler. Böylesi ailelerin, sevgi ve sevecenlikleri yetersiz, denetimleri esnek, yeterince bakım göstere- meyen, disiplini gevşek ve tutarsız, tek başına bırakılmış ve çocuk sayısı çok olan ailelerdir. İşledikleri suç üzerinde yakalanmadıkları sürece, bu tür ailelerde yetişen çocuklar ceza gör-mezler ancak, yakalanırlarsa cezaları oldukça şiddetli olur. Çocuklarının okul hayatına önem vermeyen bu aileler, gençlik çağında en kısa yoldan hayata atılıp ev ekonomisine maddî katkıda bulunmalarını isterler. Bu tür çocukların büyük çoğunluğu okulu bıraktığı için boşta gezerler, vasıfsız olarak ne iş bulurlarsa onu yaparlar. Hukuk dışı iş yapan karanlık güç odakları, bu tür ailelerde eğitimsiz yetişen ve vasıfsız iş yapabilen çocukları ele alıp, onları kaçakçılık, hırsızlık, uyuşturucu gibi suçlara yönlendirdikleri de göz ardı edilmemelidir.
15.08.2012
Hamit KURT
|