Başta sigara olmak üzere, bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ile merkezi sinir sistemi üzerinedir. Bunlar, aklı ve iradeyi işlemez hâle getirerek, kişiyi dengeden, normal davranışlarından uzaklaştırır. İnsan beyninin, dolayısıyla akıl sağlığının en büyük düşmanı da hiç şüphesiz uyuşturuculardır. Uyuşturucu bağımlılarında ilk belirti, akıl ve sinir hatalıkları şeklinde dışa vurur. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler, hezeyan “sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar”, halüsinasyonlar “vehim, hayal görme, işitme vs.”, zekâ ve hafıza kayıpları yani akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ile kaoslar meydana gelir. Sindirim sisteminde bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama, yara, gastrit ve ülser gibi rahatsızlıklar meydana getirirken, uyuşturucu maddelerin zehirlerini vücudun bütün organizmalarından atılmasında en ağır görevde karaciğer ve böbreklere düşer. Bu maddelerin vücuttan atılmasında karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizliğe, yağlanma ve sertleşmeye “siroza” neden olur. Böbreklerde ise, büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalmasına, tıkanmalara ve ağır böbrek hastalıklarının çıkmasına neden olur. Uyuşturucular, vücudumuzun en hassas organlarından olan görme duyumuz gözlerimizde, ışık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık, gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adale felci gibi hastalıkların oluşmasına da neden olur. Ayrıca; solunum sisteminde nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, buna bağlı olarak kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümlere varan sonuçlar, bu alanda bilinen tahrifatların başında gelenlerdir. Yine, insan hayatında en önemli yeri olan kan da, uyuşturuculardan büyük zarar görür. Kansızlık, kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler, uyuşturucunun kanda oluşturduğu başlıca arızalardır. Ayrıca, uyuşturuculardan kaynaklı zehirlenmeler ve buna bağlı olarak ölüm vakaları da göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur. Tıp dilinde uyuşturucu kaynaklı bu tür zehirlenmelerin ilkine “had”, ikincisine ise “müzmin” zehirlenme denilir. Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olabilmesi ancak, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebepledir ki, akıl ve zihnin en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın toplumdaki uyum gücünü zaafa ve iflasa götürerek, onu inançlarından, ailesinden, toplumdan ve çevresinden koparıp yalnızlığa, bunalıma, sorumsuz bir hayata mahkûm eder. Bu durum, bağımlıyı yaşayan bir ölü hâline getirme anlamına gelir. Bu sebeple, uyuşturucuların bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ve toplumsal ahlâka, “namus, iffet, şeref, haysiyet vs.” verdiği zararlar ifadelere sığdırılamayacak derecede büyüktür. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhuş, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucunun yeri büyüktür. Bir toplumu uyuşturup, onu düşünmekten, insanlığa hayırlı hizmet üretmesinden uzaklaştırmak isteyen iç ve dış mihrakların en tahrip edici silahları, uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürüdür. Bunlar, aynı zamanda cemiyetleri inkıraza götüren, her türlü maddî ve manevî tahribatın temelindeki sebebidir. Ayrıca, AIDS, frengi, verem, sarılık, kanser, kangren vb. birçok ölümcül hastalığın yayılmasında en büyük etkende hiç şüphesiz uyuşturucular ve bağımlılarıdır. İnsani değerlerimizle sağlıklı ve baraşık yaşamak için başta akıl olmak üzere diğer tüm değerlerimize zarar veren, İslam Dininin de haram saydığı uyuşturuculardan uzak durmak dileği ile sevgi ve esenlik dileklerimi sunarım. 28.02.2013
Hamit KURT
|