Sosyal bir varlık olan insan, çevresi ile uyum içerisinde olabilmesi ancak, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebepledir ki, akıl ve zihnin en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın toplumdaki uyum gücünü zaafa ve iflasa götürerek, inançlarından, ailesinden, top- lumdan ve çevresinden koparıp yalnızlığa, bunalıma, sorumsuz bir hayata mahkûm eder. Bu hal, bağımlıyı yaşayan bir ölü hâline getirme anlamına da gelir. Bu nedenlidir ki, uyuşturucuların bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ve toplumsal ahlâka, “namus, iffet, şeref, haysiyet vs.” verdiği zararlar ifadelere sığdırılamayacak derecede büyüktür. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhuş, gasp ve anarşinin temelinde hiç şüphesiz uyuşturucuların yeri büyüktür. Uyuşturucu ile ilgili Türk Eğitim Sen'in 42 ilde ilköğretim çağındaki 13.950 öğrenci üzerinde yaptığı “Zararlı Alışkanlıklar” konulu anketinden çıkan sonucun, ilköğretim çağındaki çocuklarda durumun vahametini gözler önüne seriyor. Ankette, 13.950 öğrenciden 180’inin uyuşturucu kullandığı, her 100 öğrenciden 1,2’sinin uyuşturucu bağımlısı olduğu ve uyuşturucu kullanan öğrencilerin 63'ünü kız, 117’sini ise erkek öğrencilerden oluştuğu sonucuna ulaşılıyor. 5.664 kız, 8.286 erkek öğrencinin katıldığı bir başka ankette ise, öğrencilerin %13’ü sigara, %7’si de alkol kullanıyor. Anketin ortaya koyduğu bir diğer çarpıcı sonuçta, 129 öğrencinin alkol ve uyuşturucuya aynı anda bağımlı olmaları. Uyuşturucu kullanan öğrencilerin büyük bir bölümü, anne ya da babasını kaybetmesinin ardından içine düştüğü boşluktan dolayı madde bağımlısı oluyor. Yani, uyuşturucuya başlayan çocuklardan %39’unun annesi, %87’sinin de babası ölmüş. Bu kötü alışkanlıkları edinen öğrencilerin ilk sırasında ise, anne ve babaları ayrı yaşayanlar geliyor. Anne ve babası ayrı olan öğrencilerden 2.571’i en az bir defa alkol kullanmış. Ankette, “Ömründe hiç alkol kullandın mı?” sorusuna ise, 885 öğrenci “evet” cevabını verirken, alkol ve uyuşturucu kullanma sebepleri araştırıldığında, özel gün ve kutlamalarda alkol tüketimindeki ciddi artışa da dikkat çekiliyor. İlkokul çağında ki erkek öğrencilerin %9’u, kız öğrencilerinde %4’ü bu tür özel günlerde alkol kullandıklarını söylerken, sigara içen öğrencilerde özenti ilk sıralarda yer alıyor ve sigara içtiğini söyleyen 771 öğrencinin babasının tiryaki olduğu, 114 öğrencinin annesinin sigara içtiği, 318 öğrencinin ise anne ve babasının birlikte sigara kullandığı sonucuna ulaşılmıştır. Tiryaki olmadığını belirten 525 öğrenci, hayatında en az bir defa sigara içtiğini söylerken, “Sigara içmeyi düşündünüz mü?” ve “Hayatınızda hiç sigara içtiniz mi?” sorularına öğrencilerin %12’sinin “6.671” kişi “evet” cevabını vermiştir. Yapılan bu anket sonucunda, bazı öğrencilerin bu üç zararlı “uyuşturucu, sigara, alkol” alışkanlığı edinmiş olmaları, anne ve babalarının ivedilikle daha radikal tedbirler almalarını zaruri kılıyor. Lise düzeyinde 12.781 kız ve erkek öğrenci üzerinde yapılan araştırmada, öğrencilerin %20.19’unun sigara kullandığını, %79.57’sinin de sigarayı kullanmadığı sonucuna ulaşılıyor. Sigara kullananların %87,8’inin erkek, %27,1’inin de kız öğrenciler olduğu, erkek öğrencilerde, sigara kullanım oranının ise kız öğrencilere oranla 2 kat daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Düz liseler ile meslek lisesi öğrencileri arasında sigara kullananların oranı, %85’i düz lise, %34,9’u meslek lisesi öğrencilerden oluşurken, özel ve resmî lise öğrencileri arasında sigara kullananların %94,9’u resmî, % 5,1’i ise özel liselerdeki öğrenci-lerden oluşuyor. Yapılan bu araştırma sonucuna göre, resmî liselerde okuyan öğrencilerde sigara kullanım oranının oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Öğrencinin anne-babasıyla birlikte yaşaması durumuna bağlı olarak sigara kullananların %9,5’i ailesiyle birlikte, %25,8’i ise ailesiyle birlikte yaşamamaktadır. Ailenin yokluğu, öğrencilerin sigara kullanımlarını artıran bir başka önemli etken olarak karşımıza çıkıyor. Bu araştırmada, değerlendirme kapsamına alınan 12.781 öğrenciden %27’sinin alkol kullan- dığı, %72,8 oranında öğrencinin ise alkol kullanmadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Bunların içe-risinde alkol kullanan öğrencilerin %84,1’ini erkeklerin, %32,5’inin ise kızların oluşturduğu, erkek öğrencilerde alkol kullanım oranının, kız öğrencilere oranla 2 kat fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Düz ve meslek lisesi durumuna bağlı olarak alkol kullananların %75,5’i düz lise-lerde okuyan öğrencilerden oluşurken, %24,4’ü de meslek liselerinde okuyan öğrencilerden oluşmaktadır. Düz liselerde alkol kullananların oranı, meslek liselerine göre 3 katına çıkmak-tadır. Özel ve resmî lise öğrencilerin durumuna bağlı olarak alkol kullananların %88,3’ü res-mî, %11,7’si ise özel liselerde okuyan öğrencilerden oluşmaktadır. Resmi liselerde okuyan öğrencilerdeki alkol kullanım oranı, özel liselerde okuyan öğrencilere göre çok yüksek olduğu görülmüştür. Anne ve babalarıyla birlikte yaşayan öğrencilerde alkol kullananların oranına bakıldığında bu oran, anne ve babasıyla birlikte yaşayan öğrencilerde %28,5 olurken, anne ve babalarıyla birlikte yaşamayanların oranı %43,5 olarak tespit edilmiştir. Bu araştırmalarda ortaya çıkan asıl sonuç ise, ailenin yokluğu öğrencilerde alkol kullanımını iki katına çıkartıyor olmasıdır. Uyuşturucu alanında lise düzeyindeki öğrenciler üzerinde yapılan bir başka araştırma sonucu- na göre de, bu alanda değerlendirme kapsamına alınan 8.453 öğrenciden %3,5’inin uyuştu-rucu kullandığı sonucuna ulaşılırken, öğrencilerin %96,5’inin hiç uyuşturucu kullanmadığı ve uyuşturucu maddelerinin hiçbirini tanımadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Uyuşturucu kullanan öğrencilerin %73,6’sı erkek öğrencilerden, %26,4’ü ise kız öğrenciler-den oluşmaktadır. Düz ve meslek lisesi durumuna bağlı olarak, uyuşturucu kullanan öğrenci-lerin %71,8’i düz lise, %28,2’si ise meslek liselerindeki öğrencilerden oluşuyor. Düz liselerde, meslek liselerine göre 2 kat daha fazla uyuşturucu kullanımının olduğu sonucu ortaya çıkarken, özel ve resmî lise durumuna bağlı olarak uyuşturucu kullananların %88,9’u özel, %11,1’i resmî liselerdeki öğrencilerden oluşmaktadır. Buna göre, özel liselerde uyuşturucu kullanımının, resmî liselere göre de 8 kat fazla olduğu görülmüştür. Anne ve babalarıyla birlikte yaşayan öğrencilerde uyuşturucu kullananların %3,1’i aileleriyle birlikte iken % 8,1’i ise aileleriyle birlikte yaşamamaktadır. Bu duruma göre anne ve babalarıyla birlikte yaşamayan öğrencilerde uyuşturucu kullanım oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Uzmanlar tarafından yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara bakıldığında ise, daha çok erkeklerin madde kullandıkları görülüyor. 1991 ve 1996 yıllarında yapılan okul anket çalışmalarında, madde kullanan erkek öğrenci oranının, kız öğrencilerden iki kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ankara Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezine “AMATEM” tedavi amaçlı yatışlar esas alınacak olursa, bu oranın daha da arttığı görülür. Bu sonuç, bayan bağımlıların tedaviye daha az başvurduğunu, bayanların maddeyi kısa süre denedikten sonra bağımlı hâle gelmeden bıraktıkları şeklinde de düşünülebilir. Yapılan bu araştırmalardaki amaç ise; 1-Türkiye'de lise ve dengi, özel ve resmî okulların ilk ve son sınıfında okuyan öğrencilerin sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımının dağılımlarını elde etmek, 2-Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımına yol açan ve bu alışkanlıklara neden olan psikolojik, sosyal ve ekonomik faktörler ile öğrencilerin bu konudaki tutumlarını belirlemek, 3-Sağlığa zararlı alışkanlıklardan korunmaya yönelik eğitim planlamasında kullanılabilecek temel verileri elde etmektir. Uyuşturucu, alkol ve sigara bağımlısı olan insanların hayat hikâyeleri incelendiğinde ise, birbirinden farklı olmadığı görülür. Başta dinî eğitimin yoksunluğundan tutunda, arkadaş ortamına, özentiden meraka, gruba dâhil olmadan, parçalanmış ailede yetişmeye kadar birçok sebepler kişiyi sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığına iten nedenlerin başında gelmektedir. İnsanların kullandığı bağımlılık yapan bu maddelerden birisi olan ve en çok bağımlılık yapan sigarada tespit edilen zehirli madde sayısı 4.000’dir. İçerisinde binlerce zehiri barındıran sigara tüketiminin ülkemizde yüksek olması ise düşün-dürücüdür. İnsanda irade gücünü yok eden bağımlılık merakla başlar, genç yaşta henüz hayatın o tazecik fidan döneminde ölümle sonlanarak, ailede ve toplumda derin izler bırakır. O bakamdandır ki anne ve babalar olarak, ilgili kurum ve kuruluşlar olarak geleceğimizin inşasını tesis edecek olan genç mimarlarımızı “çocuklarımızı” bu tür tehlikeli alışkanlıklar-dan uzak tutmak öncelikli görevlerimiz olmalıdır. 01.04.2013
Hamit KURT
|